287 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği (Mera Kanunu Geçici 3. madde uygulamaları)

MİLLİ EMLAK GENEL TEBLİĞİ

(Sıra No: 287)

20.11.2004 tarihli ve 25646 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Bu Genel Tebliğin, Geçici 3. maddenin uygulanması ile ilgili ilk sekiz paragrafı 297 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu Tebliğ, 22.06.2006 tarihli ve 26206 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 299 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmıştır.

08.06.2004 tarih ve 25486 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27.05.2004 tarihli ve 5178 sayılı Mera Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5 inci maddesi ile 28.02.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununa eklenen Geçici 3 üncü maddede yer alan;

“Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar plânları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera olarak kullanımı teknik olarak mümkün olmayan yerlerin tahsis amacı değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın ücretsiz olarak tescilleri aynen ibka edilir. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kişilere tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin açılan davalardan, emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden taşınmazların halen maliki olan kişilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Evvelce açılan davalarda Hazine lehine kesinleşen kararlara konu taşınmazların tapuları aynı esaslara göre önceki maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir.”

Hükmüne ilişkin olarak aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

Bu madde hükmüne göre; belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 01.01.2003 tarihinden önce kesinleşmiş imar planları (nazım imar planı ve uygulama imar planı ile mevzi imar planı) içerisinde olup da yerleşim yeri olarak işgal edilmesi sebebiyle, mera komisyonunca mera olarak kullanımının teknik açıdan mümkün olmadığı belirlenen yerlerin tahsis amacı değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılacaktır.

Ancak, bu nitelikteki taşınmazlardan, daha önce ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın, bedel alınmaksızın ilgili kuruluşlar adına tescilleri aynen devam edecektir. Bu taşınmazlar hakkında açılmış davalar var ise, bu davalardan vazgeçilmesi ve bundan sonra da dava açılmaması gerekmektedir.

Ayrıca, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilmiş bu nitelikteki taşınmazlara ilişkin açılan davalardan, taşınmazın emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin, bu taşınmazların halen tapuda maliki olarak görünen kişilerce peşin ve defaten Hazineye ödenmesi kaydıyla vazgeçilecektir.

Bu nitelikteki taşınmazlar hakkında evvelce açılan davalar sonucunda Hazine lehine verilen ve kesinleşen mahkeme kararları gereğince Hazine adına tescil edilen taşınmazlarda; bu taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelinin, bu taşınmazların önceki malikleri veya bunların kanuni mirasçıları tarafından peşin ve defaten Hazineye ödenmesi kaydıyla, bu taşınmazlar önceki maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilecektir.

Bu taşınmazların rayiç bedelleri, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununda belirtilen komisyonca tespit edilecektir.

Ayrıca, 27.05.2004 tarihli ve 5178 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanununun 14 üncü maddesinde yapılan değişikliğe göre; mera vasıflı taşınmazlardan maddede sayılan yerlerin tahsis amacının, ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine valilikçe değiştirilmesi ve vasıf değişikliği gerçekleştirilen bu taşınmazların tescilleri de Hazine adına, vakıf meralarının tescillerinin ise vakıf adına yapılması gerekmektedir.

Aynı maddenin son fıkrasında; harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarının tahsis amacı değişikliğinde de bu madde hükmünün uygulanacağı belirtildiğinden; bu yerlerin tahsis amacının da, yukarıda belirtilen şekilde yapılması ancak, 4342 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca; mera, yaylak ve kışlakların vasıf değişikliği işlemleri sırasında yirmi yıllık ot geliri esas alınarak komisyonca tespit edilen ücretin, bu taşınmazların vasıf değişikliği işlemlerinde ödenmemesi gerekmektedir.

Tebliğ olunur.

İlk yorum yapan olun

Bir Cevap Yazın