4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu

Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu (MÜLGA) Kanun Numarası: 4753, Kabul Tarihi: 11.06.1945, Resmi Gazete Tarihi: 15.06.1945, Resmi Gazete Numarası: 6032

BİRİNCİ BÖLÜM – GENEL HÜKÜMLER

Madde 1- (Değişik madde: 22.03.1950/5618) Bu kanunun güttüğü başlıca maksatlar şunlardır:

A) Arazisi olmayan veya yetmeyen çiftçilere bu kanun gereğince topraklandırmaları kabul edilenleri, aileleri ile birlikte geçimlerini sağlayacak ve iş kuvvetlerini değerlendirecek ölçüde araziye sahip kılmak;

B) Kendilerine arazi verilenlerin yeter arazisi bulunup istihsal vasıtaları eksik olan çiftçilerden muhtaç bulunanlara kuruluş, onarma ve çevirme sermayesi, canlı ve cansız demirbaş vermek;

C) Yurt topraklarının sürekli olarak işlenmesini sağlamak.

Madde 2- (Değişik madde: 22.03.1950/5618) Arazide ekim, dikim, bakım ve yetiştirme yollarıyla nebat, hayvan ve hayvan mahsulleri istihsalinde bulunmaya veya bu mahsullerin yetiştiricileri tarafından işlenip değerlendirmesine çiftçilik ve bu işleri devamlı olarak yapanlara çiftçi denir.

Bu kanuna göre tarım işçisinden maksat: Kendisinin veya ailesinin hiç arazisi olmayıp ta en az üç yıldan beri muayyen bir bölgede yerleşmiş ve bir ücret veya devşirilecek semere veya hasılatın bir hissesi mukabilinde devamlı olarak bedenen çalışanlardır.

Madde 3- Çiftçiler tarım kuruluşunun bulunduğu yerlerde tüzükte gösterilecek usul ve şekle göre tutulacak kütüklere kendilerini yazdırmak ve çiftçilikten vazgeçtiklerinde kayıtlarını sildirmek zorundadırlar.

Bu gereği yerine getirmeyenler bu kanunla çiftçilere tanınan haklardan faydalanamazlar.

Madde 4- Bu kanunda yazılı araziden maksat, ormandan başka olan kültür arazisidir. Kültür arazisi; çiftlikte kullanılabilen arazidir.

Kültür arazisi, Tarla bağ, bahçe, ağaçlık, çayır ve mera çeşitlerine ayrılır.

Tarla arazisi: Tabiatı ve kuvveti yönünden üzerinde hububat, bakliyeler, yem ve sanayi nebatları yetiştirilebilen arazidir.

Bağ arazisi: Üzerine üzüm çubuğu dikilip çubuk veya üzüm yetiştirilebilen arazidir.

Bahçe arazisi: Üzerinde bir veya türlü çeşitten meyva, sebze, çiçek, fidan ve benzeri faydalı nebatlar yetiştirilebilen arazidir.

Ağaçlık arazisi: Tarla, bağ, bahçe, çayır halinde kullanılmaya iktisaden elverişli olmayan ve üzerinde ağaç bulunan veya yetiştirilebilen arazidir.

Kavaklık ve okaliptüslük arazi: Kavak ve okaliptüs yetiştirilebilen arazidir.

Çayır arazisi: Tarla, bağ ve bahçe halinde kullanılması iktisadi olmayan ve üzerinde biçilebilecek ot yetişen veya yetiştirilebilen arazidir.

Mera arazisi: Tarla, bağ, bahçe halinde kullanılmayan ve üzerinde hayvan otlatılabilen arazidir.

Madde 5- Bu kanunun uygulanmasında yüz ölçüsü olarak dönüm kullanılır.

Dönüm bin metre karelik yerdir.

Madde 6- (Değişik madde: 22.03.1950/5618) Arazi mülkleri yüz ölçüsü bakımından küçük, orta ve büyük arazi olmak üzere üç boya ayrılır.

Küçük arazi, 500 dönüme kadar olan arazidir.

Orta arazi, 501 dönümden 5.000 dönümü kadar olan arazidir.

Büyük arazi, 5.000 dönümü geçen arazidir.

Arazinin boylara ayrılışında nerede olursa olsun bir kişiye ait bütün arazinin tutarı hesaplanır.

Müşterek arazi mülkiyetinde her kişiye ait hisse ayrı ayrı hesap edilir.

İştirak halinde tasarruf edilen arazi 11 inci maddede yazılı ilanın yapılmasından itibaren bir aylık süre içinde hisseliler tarafından müşterek mülkiyete çevrilmemişse, yalnız o arazi üzerindeki iştirak halindeki mülkiyet kendiliğinden kalkar ve bulunacak hisse miktarlarına göre müşterek mülkiyet teessüs eder. İlgililerin bu suretle bulunacak hisse miktarları hakkında 25 inci ve 26 ncı maddelere göre itiraz hakları mahfuzdur.

Bu suretle müşterek mülkiyete inkilap eden gayrimenkuller için bildirişe göre tapu kayıtları düzeltilir.

Madde 7- (Değişik madde: 22.03.1950/5618) Bu kanunda arazi işletilmesinden maksat türlü kültür arazinin boş bırakılmayıp tabii ve mahalli şartlara göre ekim, dikim, bakım, yetiştirme yolları ile nebat, hayvan veya hayvan mahsulleri istihsali suretiyle değerlendirilmesidir.

Dinlendirme, nadas, askerlik ve belgelendirilmiş uzun hastalık gibi makbul bir özür olmaksızın üst üste üç yıl birinci fıkra hükmüne göre değerlendirilmeyen arazi işlenmiyor sayılır.

Arazinin işlenip işlenmediğini Tarım Bakanlığı belli eder. Bu karara karşı arazi sahibinin Bakanlığa itiraz veya idari kaza mercilerine dava hakkı mahfuzdur.

İKİNCİ BÖLÜM – DAĞITILACAK ARAZİ

Madde 8- Bu kanun hükümlerine göre dağıtılacak arazi şunlardır:

a) Devletin hüküm ve tasarrufu veya özel mülkiyeti altında bulunup kamu işlerinde kullanılmayan arazi;

b) Bir veya birkaç köy, kasaba veya şehrin ortalamalı olan arazinin ihtiyaçtan fazla olduğu Tarım Bakanlığınca belirtilen parçası;

c) Sahibi bulunamayan arazi;

d) Devletçe kurutulan sahipsiz bataklıklardan kazanılacak arazi;

e) Göllerin kuruması ve nehirlerin doldurmasıyla elde edilecek arazi;

f) Bu kanun hükümlerine göre kamulaştırılacak arazi.

Madde 9- Yapılacak yayım ve incelemeler sonunda sahibi bulunamadığından dolayı Hazine adına tescil olunan 8 inci maddenin (c) bendinde yazılı arazinin 10 yıl içinde hükümle sahibi belli olduğu takdirde el koyma tarihindeki bedeli kamulaştırmadaki esaslara göre belli edilerek Devletçe ödenir.

Madde 10- 8 inci madde gereğince dağıtılacak araziden aynı maddenin (a) bendinde yazılı olanlar bu kanunun yürürlüğe girmesiyle, (b) bendinde yazılı arazi Tarım Bakanlığınca ayrılmasıyla, (c) ve (f) bentlerindeki arazi Hazine adına tapuya tescil edilmesiyle, (d) ve (c) bentlerindeki arazi meydana gelmesiyle Tarım Bakanlığı emrine geçer.

Madde 11- (Değişik madde: 22.03.1950/5618) Bu kanunun 16 ncı maddesi uyarınca kamulaştırma ve dağıtma işlerine başlanacak bölgelerde bu işlerin yapılacağı yer belli edilmek suretiyle bu iş o yerin bağlı olduğu il gazetesi ve mahallindeki diğer münasip ve mutat vasıtalarla ilan olunur. Yerlerinde bu ilanın yapılmış olduğu Resmi Gazete’de bir defa ve ayrıca Ankara, İstanbul ve İzmir’de çıkan birer gazetede yayımlanır. Bu gazetelerde yapılacak ilan Resmi Gazete ile yapılacak ilandan sonraya bırakılmaz.

Resmi Gazete ile yayımlanan tarihten başlayarak üç ay içinde özel idareler, belediyeler, her çeşit vakıflar, köylere ve hakiki yüz ölçüsü 2.000 dönümden fazla araziye sahip bulunan gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilere tasarruflarındaki her parça araziden sınırları belli olmayanların köşelerini o yerde tedariki mümkün vasıtalardan faydalanmak suretiyle belirtmek ve araziye ve üzerindeki yapı ve tesislere ait beyan kağıtlarını doldurup tasarruf belgeleri veya muhtarlarca onanmış suretleriyle birlikte Tarım Bakanlığınca yetkilendirilecek yerlere vermekle ödevlidirler.

Müşterek veya iştirak halinde tasarruf edilen arazide bu ödevi her hisse sahibi yapar. Hisse sahiplerinden orada bulunmayanlarla küçüklere ve kısıtlılara ait arazinin belli edilmesi ve beyan kâğıtlarının verilmesi işi ile temsilcileri ödevlidirler.

Tasarruf belgeleri olmayanlar tasarruflarının dayandığı sebepleri beyan kâğıtlarına yazarlar.

Beyan kâğıtlarında tapuda yazılı miktarlar gösterilmekle beraber, arazinin gerçek yüz ölçüsü buna uymuyorsa bilinen miktar; bilinmiyorsa gerçeğe en yakın tahmin olunan miktar yazılır.

Beyan kâğıtlarının kendilerince bilinebilen gerçeğe uygunluğu muhtarlar tarafından onanır.

Bölge dışında oturan arazi sahipleri beyan kağıtlarıyla eklerini oturdukları yerin en büyük mülkiye üstüne verirler. Mülkiye üstleri verildiği tarihi belli ederek bunları vakit geçirmeksizin kanunun uygulanmasına başlanmış olan yerdeki yetkili yere verilmek üzere o ilin valisine gönderirler.

Madde 12- 11 inci maddede yazılı ödevleri yerine getirmeyen arazi sahipleri, kanuni temsilciler ve vakıf mütevellileri 50 liradan aşağı olmamak üzere hafif para cezasına çarptırırlar. Yazı ile istendiği halde bu ödevleri yerine getirmemekte direnenler hakkında bu ceza iki kat olarak hükmolunur.

Madde 13- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.)

Beyan kağıtlarının gerçeğe uygunluğunu yetkili yerler tasarruf belge ve dayanakları üzerinde yerinde incelerler. Böylece özel kişilere ve Devlete ait arazi belli edilerek Devlete ait olanların bu belirtilişe göre tapuca tescili yapılır. 25 inci ve 26 ncı maddelerin hükümleri mahfuzdur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM – ARAZİ KAMULAŞTIRILMASI

Madde 14- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.) Arazisi olmayan ve yetmeyen çiftçilere ve bu kanun gereğince topraklandırılmaları kabul edilenlere dağıtılmak üzere aşağıda yazılı arazi, üzerinde zirai işletme ile ilgili yapı ve tesisleri ile birlikte, Tarım Bakanlığınca kamulaştırılır:

a) Mülhak ve mazbut vakıfların tüzel kişilikleri namına vakıflar Genel Müdürlüğü veya mütevelliler tarafından tasarruf edilmekte bulunan bütün vakıf arazisinin tamamı;

b) Özel İdare ve belediyelere ait olup da kamu hizmetlerinde kullanılmayan arazi;

c) Gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait araziden beşbin dönümü geçen parçaları;

(Zirai Devlet Kuruluşları ve müesseseleri arazisinin beşbin dönümden yukarı kısmı işlenmek şartıyla ve Bakanlar Kurulu Kararı ile bu hükmün dışında bırakılabilir)

d) Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra işlenmeyen arazi.

Kamulaştırılan arazideki yapı ve tesislerden kahve, han, dükkan, değirmen ve fabrika gibi zirai işletme ile ilgili olmayanlar; bağ ve bahçeler, zeytinlik ve palamutluklarla okaliptüs ve kavaklık gibi ağaçlıklar kamulaştırma dışında bırakılır.

Madde 15- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.) Bu kanunun kamulaştırma hükümlerinin uygulanacağı ve dağıtımın yapılacağı bölgeler Tarım Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile belli edilir. Her ilçe bir bölge sayılır. Her bölgede yapılacak ilandan sonra o bölgede hemen kamulaştırma ve dağıtma işine başlanabilir. Gerekli ahvalde veya özel durumda bulunan iller bir bölge sayılabilir.

Madde 16- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.) Bu kanunun uygulandığı bölgelerde dağıtma işlerine 8 inci madde gereğince Devlete ait arazi ile 14 üncü madde esaslarına göre kamulaştırılacak araziden başlanır. Bu arazinin 39 uncu madde uyarınca ihtiyaca kafi gelmeyeceği anlaşıldığı takdirde gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait orta arazinin kamulaştırılmasına gidilir.

Sahibi tarafından işletilmeyen orta arazinin 2.000 dönümden fazlası kamulaştırılabilir. Bu suretle kamulaştırma dışında kalan araziyi mal sahibi istediği şekilde işletebilir.

Mahalli imkân ve şartlara göre gerekli tesis ve donatımı olduğu halde sahibi tarafından işletilen orta arazi kamulaştırılamaz.

442 sayılı Köy Kanunun 87 nci maddesinde bahsi geçen şahıslarla cemiyet ve şirketlerin köylerdeki arazileri ikinci ve üçüncü fıkraların hükmü dışındadır. Bu arazinin tamamı kamulaştırılabilir.

Madde 17- Topraksız ve az topraklı olan ortakçılar, kiracılar veya tarım işçileri tarafından işlenmekte bulunan arazi, o bölgede 39 uncu madde gereğince dağıtmaya esas tutulan miktarın kendi seçtiği yerde üç katı sahibine bırakılmak şartıyla yukarda yazılı çitçi ve işçilere dağıtılmak üzere kamulaştırılabilir. Sahibine bırakılacak olan arazi 50 dönümden aşağı olamaz. Bu madde hükmünün uygulanmasında 15 ve 16 ncı maddelerin hükümleri işlemez. Geçici mevsim işçileri hakkında bu hüküm uygulanmaz. İşçinin geçici mevsim işçisi olup olmadığını Tarım Bakanlığı belli eder.

Madde 18- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.) Kamulaştırılacak büyük ve orta arazide kamulaştırma dışında kalacak parçaları arazi sahibi dilediği gibi seçer.

Madde 19- Bu kanun hükümlerine göre kamulaştırma gereğini taktir etmek ve kamulaştırma kararını vermek Tarım Bakanlığına aittir.

Madde 20- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.) Tarım Bakanlığınca kamulaştırılmasına karar verilen arazi ve üzerindeki yapı ve tesislerin sınırlarını, genişliğini ve niteliklerini ve değerlerini gösteren kroki ve tutanaklar kamulaştırma kararına bağlı olarak o ilin valisine gönderilir. Kararın bir sureti sicile şerh verilmek üzere tapu idaresine tebliğ olunur.

Kamulaştırma kararının bir örneği, kamulaştırılan arazi ve üzerindeki yapı ve tesislerin bulunduğu yerde mahalli gazetelerle ve herkesin kolaylıkla görebileceği yerlere asılmak yolu ile yayınlanır ve ilgililerin beyannamelerindeki adreslerine bildirilir. İlanın yapıldığı, tutanak kağıdıyla belirtilir. Bu ilan adresi belli olmayan veya beyannamesinde yazılı adreslerde bulunmayan ilgililere tebliğ yerine geçer. Arazi sahibine duyurulacak kamulaştırma kararına 25 inci maddedeki müddeti içinde itiraz edildiği takdirde altı ay zarfında kamulaştırma kararı kaldırılmadıkça bu yerler üzerinde temliki tasarrufta bulunulamaz.

Madde 21- (Değişik madde: 22.03.1950/5618) Kamulaştırmalarda, 1944 Bütçe yılı arazi vergisine matrah olan kıymetin dört katı kamulaştırma karşılığıdır.

1944 Bütçe yılı başında kesinleşmiş değeri bulunmayan arazide bu değer Vergi Usulü Kanunu gereğince yetkili komisyonlar tarafından belli edilir. Ancak bu değer, çevrelerindeki en yakın benzeri arazinin 1944

Bütçe yılı vergisine matrah olan değerlerden fazla olamaz. Bu yolla bulunan değer kesinleştikten sonra, dört katı kamulaştırma karşılığı olur. Bu fıkra gereğince tesbit olunacak değere Vergi Usulü Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir.

Hazinece taksitle satılmış olupta kamulaştırma tarihinde taksit bedelleri tamamen ödenmemiş olan arazinin ihale tarihinden kamulaştırma tarihine kadar geçen her yıl için ihale bedelinden % 5 tenzil edildikten sonra kalan miktar vergi kıymetinden fazla olduğu takdirde kamulaştırma bedeli olarak kabul edilir.

Madde 22- Vergide bir bütün olarak kayıtlı bulunan arazinin tamamı kamulaştırılmış değilse değerin kamulaştırılan parçalarla sahibine kalan parçaya ifrazı, tadilat komisyonları tarafından yapılır. Tadilat komisyonu kararına karşı arazi sahibi ile Hazine 1833 ve 3692 sayılı kanunlar dairesinde itiraz edebilirler.

Madde 23- Kamulaştırılacak arazi üzerinde bulunan yapı ve tesislerin takdir edilecek değerleri kamulaştırma karşılığına esas olur.

Bu takdir işlemi 1837 sayılı kanunun yetkilendirdiği komisyonlarca yapılır. Hazine ve mülk sahiplerinin 3692 sayılı kanun hükümleri gereğince itiraz hakları saklıdır.

Madde 24- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.)

21, 22 ve 23 üncü maddelerde yazılı işlemlerin ödevli bütün daireler en geç on beş gün içinde karar vermek zorundadır. Bu süre içinde özürsüz olarak ödevini yapmayan komisyonların başkan ve üyeleri hakkında kanun gereğince kovuşturma yapılır. Ödevli komisyonlar çalışma halinde değillerse yetkili makamlar tarafından hemen toplantıya çağırılarak ödevleri yaptırılır.

Madde 25- Kamulaştırmada bu kanun hükümlerinin uygulanması ile ilgili itirazlar kamulaştırma kararının arazi sahiplerine gerekçesiyle birlikte 20 nci madde hükümleri dairesinde bildirildiği veya ilan edildiği tarihten başlamak üzere bir ay içerisinde Tarım Bakanlığına yapılabilir. Bakanlık itirazı haklı bulmazsa kamulaştırma işleminin, tamamlanmasına karar verir. Bu kararın yerine getirilmesi yargı yerlerince geri bırakılamaz.

Madde 26- 25 inci maddeye göre itiraz haklı görülmeyerek kamulaştırma işleminin tamamlanmasına karar verilmesi halinde, kamulaştırma ile ilgili işlemlere karşı genel hükümler dairesinde dava açılabilir.

Gerek mahkemede, gerek Danıştay’da dava, itirazın reddi hakkındaki kararın bildirimi tarihinden başlamak üzere en geç üç ay içinde açılır. Zamanaşımını durduran veya kesen sebepler varsa göz önünde bulundurulur. Dava vazifesizlik veya yetkisizlik noktasından reddedildiği takdirde davacı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 193 üncü maddesi hükmünden faydalanır.

Madde 27- Bu kanunun uygulanması ile ilgili olup görülmesi sulh ve asliye hukuk mahkemelerine ait dava ve işleri yerinde görmek üzere asliye mahkemesi yetkisinde, gerektiği kadar gezici mahkemeler kurulur. Bu mahkemelerde şifahi muhakeme usulü uygulanır.

Danıştay’da görülecek davalar, cevaplar tamamlanır tamamlanmaz yapılacak başka bir işlem kalmamışsa hemen ve diğer işlerden öne alınarak karara bağlanır. Danıştay’ın gerekli göreceği yerinde yapılacak incelemeleri ve araştırmaları yetkili yerler kısa bir zamanda yapmakla ödevlidirler. Bu davalarda cevap süresi uzatılamaz.

Madde 28- 21. 22. 23 üncü maddelerde yazılı işlemlerle bu kanunun uygulanmasıyla ilgili her türlü itiraz ve davalar kamulaştırma, Hazine adına tescil ve dağıtmayı durduramayacağı gibi bunların durdurulması hakkında yargı yerlerince de karar verilemez. 25 inci madde hükümleri saklıdır.

Madde 29- Haksız olarak kamulaştırıldığı anlaşılan arazi henüz dağıtılmamışsa kamulaştırma işleminin bozulmasına ve arazinin sahibine geri verilmesine, dağıtma işi tamamlanmışsa hakkının para ile ödenmesine karar verilir ve bu karar hiç bir harç ve gider istenilmeksizin hemen ilgililere bildirilir.

Davacı haklı çıkarsa hüküm anlatıldığı veya yazılı olarak bildirildiği tarihten sonra dava mevzuu olan arazi dağıtılamaz.

Danıştay’da verilen kararlar derhal yerine getirilir ve mahkemeden verilen kararın kesinleşmesi beklenir.

Madde 30- Haksız olarak kamulaştırıldığı tahakkuk eden arazi hükümden önce dağıtılmış ise bir ay içinde, Tarım Bakanlığı, ikisi mahalli idare kurulu ve biri belediye komisyonu tarafından seçilecek üç kişilik bir komisyonun danışma düşüncesini alarak arazinin el konma tarihindeki değerini belirtir ve sahibine bildirir. Sahibi bu değere razı olursa ayrıca hüküm almaya lüzum kalmaksızın alacağı derhal ödenir.

Bu değere razı olmayanlar yargıca başvurarak bedelin hüküm altına alınmasını isteyebilir. Bu davalar dahi şifahi muhakeme usulüyle görülür ve arazinin kamulaştırma zamanındaki değer pahası hüküm altına alınır.

Madde 31- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.)

Kamulaştırma yapılan yerlerde arazi ile ilgili davalara Tarım Bakanlığı müdahil sıfatı ile katılabilir. Tarım Bakanlığının bu davalarda taraflara bağlı olmaksızın delil göstermeye, isteklerde bulunmaya ve kanun yollarına başvurmaya hakkı vardır.

Tamamı kamulaştırılmayan müşterek arazide kamulaştırma hisse esası üzerine yapılır. Tarım Bakanlığı şüyuun izalesi için mahkemeye müracaat eder.

Madde 32- Kamulaştırma karşılığı sahibine verilmek ve sahibi almaktan kaçındığı veya bulunmadığı yahut kamulaştırılan gayrimenkul nizalı olduğu takdirde Ziraat Bankasına yatırılmak şartıyla gayrimenkule el konur ve Tarım Bakanlığının isteği üzerine tapuca Hazine adına tescili yapılır.

Kamulaştırılan arazi, yapı ve tesisler tescil tarihinden başlayarak iki yıl içinde bu kanun gereğince dağıtılmadığı takdirde sahipleri almış oldukları bedelleri Hazineye ödeyerek bunları geri alabilirler.

21 inci maddenin ikinci fıkrası ile 22 ve 23 üncü maddelerde yazılı hallerde kamulaştırılacak arazi, yapı ve tesisler karşılıklarının sahibine verilmesi veya bankaya yatırılması beklenmeksizin Hazine adına tescil edilir ve kesinleşen karşılıklar bu kanun hükümlerine göre sahiplerine ödenir.

Madde 33- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.)

Kamulaştırma işlerinin başladığı bölgelerde kamulaştırılacak arazinin belirtilmesi ve ilgililere bildirilmesi işi 11 inci maddede yazılı ilan tarihinden itibaren beş yıl içinde tamamlanarak ilan olunur. Bu ilandan sonra o bölgede bu suretle belirtilmiş bulunan arazinin dışında yeniden kamulaştırma yapılamaz. Sonraki edinmelerle arazinin 14 üncü ve 16 ncı maddelerde yazılı kamulaştırma hadlerine dâhil olması veya arazinin işlenmemesi halleri bu hükmün dışındadır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ARAZİ VERİLECEKLER

Madde 34- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.)

Bu kanun hükümlerine göre dağıtılacak arazi aile reisine verilir. Arazi verilmesinde aşağıdaki sıra gözetilir:

a) Kendisinin veya ailesinin hiç arazisi olmayıp başkalarının arazisinde ortakçılık, kiracılık yapanlar:

b) Kendisinin veya ailesinin arazisi yetmeyen çiftçiler;

c) Tarım ve Veteriner Fakültesi ile okulları veya Tarım Bakanlığınca tanınmış tarım kuralarını bitirenlerden arazisi olmayanlar veya yetmeyenler;

d) Tarım işçiliği ile geçinenler;

e) Aile dışında kalmayı tercih eden fürular;

f) Göçebeler ve göçmenler ve göçürülenlerden

g) 59 uncu madde hükmüne göre miras ortaklığından ayrılanlar.

Bu kanuna göre aile; karı, koca ve birlikte oturan fürulardır. Reşit olan fürular kendi arzuları ile aile dışında kalabilirler.

Bu madde şümulüne giren kimselerden bağımsız bir, işletme kuracak durumda bulunanlara, aile sahibi olanlar dahi arazi verilir.

Madde 35- Arazi verilmesinde yukarda ki maddenin her bendi içinde de aşağıdaki sıra gözetilir:

a) Çocuk sahibi olanlar;

b) Evi ve yeter miktarda istihsal araçları bulunanlar;

c) Evi olup yeter istihsal araçları bulunmayanlar;

d) Yeter istihsal aracı bulunup ta evi olmayanlar.

Madde 36- Arazi verileceklerin Türk olmaları ve medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip bulunmaları ve çiftçi olmaları veya çiftçilik yapmayı yüklenmeleri ve her iki halde de verilecek araziyi kendilerinin işletmeleri şarttır.

Vasisi ister ve sulp yargıcı da izin verirse, velisi olmayan küçüklere de toprak verilebilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

ARAZİ VERİLMESİ

Madde 37- Arazi, bu kanun hükümlerin uygun olarak Tarım Bakanlığınca verilir.

Madde 38- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.)

Arazi isteyenler;

a) Kimliklerini ve medeni durumlarını;

b) Arazileri olup olmadığını, varsa çeşitlerini ve gerçek yüz ölçülerini;

c) Arazi üzerindeki yapı ve tesislerle tarım alet ve vasıtalarını;

d) Arazi istedikleri yeri.

Gösteren o yerin ihtiyar kurulundan onanmış bir beyan kağıdını Tarım Bakanlığınca yetkilendirilecek yerlere verirler.

Lüzum görülen yerlerde ihtiyar kurulu önünde, Toprak Komisyonu memurlarınca düzenlenecek bir tutanak ile de yukarki bilgiler ve istek tesbit edilebilir.

Madde 39- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.)

Hiç arazisi olmayanlara, bölgelere ve tarım çeşitlerine göre bir çiftçi ailesinin geçinmesine ve aile fertlerinin iş kuvvetlerinin değerlendirilmesine yetecek genişlik, kuvvet ve çeşitte olmak üzere küçük arazi haddi içinde arazi verilir.

Toprağı yetmeyenlerin arazileri yukardaki fıkra hükümleri dairesinde yeter miktara çıkarılır.

Verilecek arazinin imkan nispetinde bir yerde ve toplu olması gözetilir.

Toplu bir şekilde bağ ve bahçe yapılmasında fayda görülen yerlerde hiç arazisi olmayanlarla, arazisi yetmeyenlere ve arazisi yeter derecede olanlara kendi ihtiyaçlarını karşılamak ve en çok üç dönümü geçmemek üzere Hazine topraklarından ayrıca bağ ve bahçe yeri verilebilir.

Madde 40- Arazi dağıtımı bölgenin tabii ve iktisadi şartlarına göre çeşitli istihsal bölümlerini içine alan mürekkep işletmeler kurulabilecek surette yapılabileceği gibi istihsallerini bağcılık, meyvecilik, bahçecilik, fidancılık, tarla ziraati ve hayvancılık gibi bir istihsal bölümünde toplayan basit işletmeler kurulabilecek şekilde de yapılabilir.

Madde 41- Arazi isteyen kimseye, oturduğu yerde verilecek arazi bulunmadığı veya kalmadığı takdirde önce o bölge içinde başka bir yerde ve burada verilecek arazi bulunmadığı veya kalmadığı halde yakın ve alıştığı iklim şartlarına uygun başka bir bölgede arazi verilir.

(Ek fıkra: 20/05/1955- 6603 S.K./1. md.) Lüzum görülen bölgelerden topraksız veya yeter derecede toprağı bulunmayanlarla topraksız duruma düşecek olan çiftçi ailelerine birici fıkra hükümleri dışında ve muvafık görülecek yerlerde istekleri üzerine norm dahilinde toprak verilebilir.

(Ek fıkra: 20/05/1955- 6603 S.K./1. md.) Bu suretle başka bir mahalde topraklandırılanların veya 5618 sayılı kanunun ek birinci maddesi gereğince kurulacak numune köylerine yerleştirileceklerin eski yerlerinde terk ettikleri tapulu ve tapusuz toprakları Devlete intikal eder. Bu arazinin 21 inci madde mucibince mevcut veya bulunacak kıymetleri verilecek arazinin borçlanma bedellerinden mahsup edilir.

Madde 42- Arazi ve üzerindeki yapı ve tesisler, bedel karşılığında borçlandırma yoluyla verilir.

Madde 43- Sahip olduğu arazinin tümünü veya bir kısmını bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra her hangi bir suretle elden çıkaranlar bu kanunu tanıdığı haklardan faydalanamazlar.

(Ek fıkra: 20/05/1955- 6603 S.K./2 md.) Ancak elden çıkarılan toprak geçimi sağlayamayacak miktarda olduğu ve elden çıkarma keyfiyeti zaruri ve mücbir sebeplerden ileri geldiği takdirde bunlara da toprak verilir. Zaruri ve mucbir sebepler talimatname ile tesbit olunur.

Madde 44- Arazisi, işlenmemek yüzünden kamulaştırılan veya bu kanun hükümleri dairesinde geri alınanlara, yeniden arazi verilmez.

ALTINCI BÖLÜM

MALİ HÜKÜMLER

Madde 45- (Değişik madde: 20/05/1955- 6603 S.K./3. md.)

Bu kanun hükümlerine göre istimlâk edilecek gayrimenkullerin bedelleri istimlak kararının kesinleşmesi tarihinde, Toprak ve İskan İşleri Umum Müdürlüğü Bütçesinde mevcut tahsisattan nakden ve peşinen ödenir.

Mevcut tahsisat istimlâk bedellerinin tediyesine kifayet etmediği takdirde, bakiye kalan bedeller istimlâkin kesinleştiği tarihten tediye olunduğu tarihe kadar kanuni faizi ile birlikte müteakip mali yıl bütçesine konulacak tahsisattan tediye olunur.

29 uncu madde hükümleri mahfuzdur.

Madde 46- Dağıtılacak arazi, yapı ve tesislerin karşılığı Maliye ve Tarım Bakanlıklarınca belirtilecek esaslara göre tayin edilerek borçlandırmayı takip eden altıncı yılın Ocak ayından başlamak ve yirmi yılda, yirmi eşit taksitte ve faizsiz olarak ödenmek üzere Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası adına senede bağlanır ve senetleri bankaya verilir.

Borçlunun ilköğretim çağına giren her çocuğu için geri kalan taksitlerinden % 5 indirilir.

Vadesinden önce ödenen taksitlerden yıllık % 5 iskonto yapılır.

Madde 47- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.)

Arazi verileceklere kuracakları işletme, yapı ve tesislerini meydana getirmek, bunların onarılmasını ve işletmenin yıllık işletilmesini sağlamak üzere Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasında kurulacak özel bir fondan kredi açılır.

Kuruluş ve onarma kredisi 25 ve yıllık işletme kredisi üç yıla kadar vadeli olabilir.

Bu kredilerin açılma şekillerine ve miktarlarına ve % 5 i geçmemek üzere faizlerine ilgili esaslar Maliye, Tarım ve Ticaret Bakanlıklarınca birlikte belirtilir.

Madde 48- Yukarıdaki maddede yazılı özel fonun kaynakları şunlardır:

a) Her yıl bütçesine bu maksatla konacak ödenek;

b) 46 ncı maddede yazılı alacaklardan yapılacak tahsilat.

Madde 49- Küçük arazide işletme kuracaklara yetecek ölçüde canlı ve cansız demirbaş ve istihsal malzemesi Türkiye Zirai Donatım Kurumu tarafından tedarik edilerek taksitle ödenmek üzere verilir.

Madde 50- Tarım Bakanlığının ıslah istasyonlarında, fidanlıklarında ve hayvan yetiştirme müesseselerinde yetiştirilen iyi cins tohumluk, fidan ve damızlık hayvanlardan dağıtılacaklar yeğlikle bu kanun gereğince topraklandırılmış olanlara verilir.

Madde 51- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.)

Bu kanun ile Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasına verilen işler, Bankasının asli görevlerinden olup Banka bu işlerin yürütülmesi için kuruluşuna, zaruri gördüğü servis ve kadroları Tarım ve Maliye Bakanlıklarının muvafakatiyle ekleyebilir. Ek kuruluş giderleri özel fondan ödenir. Banka bu işler için yıllık ayrı hesap tutarak bilanço tanzim eder.

Özel fonun bilançosu zarar gösteren yıllarda bu zarar, ertesi yıl Devletçe bütçeye konacak ödenekle karşılanır.

Madde 52- Dağıtılan arazi ile yapı ve tesislerinden ve bu kanun hükümleri dairesinde açılan kuruluş, onarma ve çevirme kredilerinden doğan alacaklar vadesinde ödenmediği takdirde Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasınca borçlunun arazisi, yapı ve tesisleri ile işletme vasıtaları dışında kalan haczi caiz mallarından Tahsili Emval Kanunu hükümlerine göre tahsil olunur.

Borçlunun arazi, yapı ve tesisleri ile işletme araçları dışında başvurulacak malları olmadığı takdirde Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası bu araçlar üzerinde Tahsili Emval Kanununa göre haciz ve kovuşturma hakkını kullanmakla beraber 57 nci madde hükümleri dairesinde arazinin geri alınarak tapu kaydının Hazine adına değiştirilmesini mahkemeden isteyebilir. İsteğin mahkemece kabulü halinde ödenen taksitler ve yapılan zaruri veya faydalı giderlerle elde edilen intifa bedellerinin karşılıklı mahsubunda aynı madde hükümleri uygulanır.

Zor durumda bu hükümler uygulanmaz. Zor durumun tayin ve takdiri ve bu duruma göre alacakların ne süre geri bırakılacağı Maliye ve Tarım Bakanlıklarınca kararlaştırılır.

YEDİNCİ BÖLÜM

VERİLEN ARAZİYE AİT HÜKÜMLER

Madde 53- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.)

Bu kanun hükümlerine göre verilen gayrimenkuller 42 nci ve 48 nci maddeler gereğince borçlandırılacak miktar ile 47 nci maddeye göre Ziraat Bankasında kurulacak özel fondan verilecek kredinin ulaşabileceği miktarın tamamı için borçlandırma senedinde yazılı şartlar dairesinde Ziraat Bankasına ipotek edilmek suretiyle arazi verilen adına tapuya bağlanır.

Tescili yapılan gayrimenkullerin tahliyeleri, hükme hacet kalmaksızın o bölgenin en büyük mülkiye amiri tarafından icra dairesinden istenir. İcra dairesi gayrimenkulde bulunanlara bir tahliye emri tebliği suretiyle

15 gün içinde tahliye ve teslim etmelerini bildirir. Bu müddet bitince gayrimenkul usulü dairesinde tahliye ve arazi verilene teslim edilir. Bu yerler başkasına kiraya verilmemişse tahliye olunması sebebiyle kiracı kiralayandan tazminat isteyemez.

İcra dairelerinin yapacakları bu muameleler harç ve resme tabi değildir.

Madde 54- Verilen gayrimenkullerin bedelleriyle 47 nci maddeye göre Ziraat Bankasında kurulu özel fondan açılan kredilerden doğan borçlar tamamiyle ödenmedikçe bu gayrimenkuller üzerinde temliki hiçbir tasarrufta bulunulamaz ve başkaları lehine ayni bir hak ihdas edilemeyeceği gibi şahsi bir hak da bu gayrimenkullerin sicillerine kaydedilemez.

Bu gayrimenkuller tüze ve gerçek kişilerin alacakları için haciz olunamaz.

Yukarıdaki fıkralar hükümleri verilen işletme vasıtaları hakkında da uygulanır.

Madde 55- (Mülga madde: 20/05/1955- 6603 S.K./4. md.)

Madde 56- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./1. md.)

Bu kanunla verilen arazi ortakçılıkla işletilemez ve kiraya verilemez. Askerlik ve belgelendirilen uzun hastalık gibi makbul sebepler varsa dilediği şekilde işletilebilir.

Madde 57- Bu kanunla verilen arazi sahibi tarafından işletilemeyerek terk edilir veya ortakçılıkla veyahut özürsüz olarak kira ile işletilirse Tarım Bakanlığının, bu kanun gereğince ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere, gayrimenkullerin geri verilmesini ve tapu kaydının silinerek Hazine adına değiştirilmesini mahkemeden istemeye hakkı vardır. Bu işlerde basit muhakeme usulü uygulanır.

Gayrimenkullerin geri alınması halinde ödenen taksitler ve yapılan zaruri veya faydalı giderlerle araziden elde edilmiş olan intifaın bedelleri karşılıklı olarak hesap edilir. Değerlerde ziyade varsa fazlası geri alınır. Arazinin işletilmeyen yıllara ait ecrimisli tazminat olarak kendisinden alınır.

Madde 58- Borç daha evvel ödenmiş olsa bile borçlanma tarihinden başlıyarak 25 yıl geçmedikçe ilgili arazi, yapı ve tesislerle işletme vasıtaları bu bölümdeki hükümlere bağlı kalırlar.

Madde 59- Arazi, yapı ve tesisler verilenin ölümünde mirasçıları araziyi iştirak halinde işletirler. Muristen kalan araziyi idare ve işletmek için mirasçılar kendi aralarında uyuşarak ortaklığa terekenin açılmasından başlayarak üç ay içinde bir temsilci seçerler.

Bu süre içinde seçemedikleri veya uyuşamadıkları takdirde sulp yargıçlığınca mirasçılar arasından reşit ve yeterliklisi seçilir. Sulh yargıçlığı yeterliğin belli edilmesinde tarım kuruluşunun düşüncesini alabilir.

Ortaklıktan ayrılmak isteyen mirasçılar kalmak isteyenlere uyuşarak hisselerini mirasçılardan birine veya birkaçına satabilirler. Şu kadarki arazi bütünlüğünün bozulmaması ve arazi üzerindeki bütün yapı ve tesislerle işletme vasıtalarının dahi birlikte devredilmesi şarttır.

Ortaklıktan ayrılan mirasçıların miras hisseleri için dahi bu arazi ipotek edilemez.

54, 55, 56, 57, 58 inci maddeler hükümleri mirasçılar tarafından katılma halinde işletilen arazi, yapı ve tesisler hakkında dahi uygulanır.

Borç tamamıyla ödenmedikçe ve ödense bile borçlanma tarihinden başlayarak yirmi beş yıl geçmedikçe taksim ve şüyuun giderilmesi istenemez.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

TÜRLÜ HÜKÜMLER

Madde 60- Bu kanun hükümlerine göre verilecek arazinin yerine göstermekte, arazi miktarı ile demirbaş çeşit ve sayılarının belli edilmesinde Tarım Bakanlığı takdir hakkını haizdir.

Madde 61- Bu kanun hükümlerinin uygulanması dolayısıyla yapılacak bütün başvurmalar ve verilecek dilekçe, bildirim, yüklenme, senet, tasarruf belgeleri veya benzerleri ve sair her türlü kağıtlar ve bütün resmi yerlerce ve noterlerce yapılacak işlemler bütün vergi, resim, harçlardan ve pul ödevlerinden muaftır.

Madde 62- Bu kanun hükümlerine göre dağıtmak için arazi kamulaştırma işlerinin ve arazi dağıtımının yapılacağı yerler Tarım Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılır.

Madde 63- Bu kanunu uygulama suretini gösterir tüzükler yapılır.

Madde 64- 716 sayılı Borçlanma Kanununun 3 üncü maddesi ve 2490 sayılı Artırma, eksiltme ve İhale Kanunun 56 ncı maddesinin 2 nci fıkrası ve 2510 sayılı İskan Kanununun 17 nci maddesine bağlı toprak tevzi cetveli ve bu maddenin sanatkarlara yarım istihkak toprak verileceğine dair olan fıkrası ile 20 ve 21 inci maddeleri ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 6 ncı maddesi hükümleri ve arazi dağıtılması hakkındaki diğer makamların yetkileri kaldırılmıştır. Bu kanuna aykırı sair hükümler arazi hakkında cari olmaz.

Geçici Madde- (Değişik madde: 22.03.1950/5618 S.K./3. md.)

4753 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, Devletin hususi mülkiyetinde olmayıp hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ammenin hizmetine tahsis olunmayan sahipsiz ham toprağı işgal edenlere hiç toprakları yoksa bu yerlerin 5098 sayılı kanunun 5 inci maddesine göre tayin olunacak iskan haddi içindeki miktarı, toprağı olup da iskan haddini geçmezse bu yerlerin iskan haddini dolduracak miktarı parasız terk olunarak adlarına tescil edilir.

Ancak taşlık, pırnallık ve delicelik olup da bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar imar için masraf ve emek sarf edilerek bağ, bahçe, meyvalık, zeytinlik ve tarla haline getirilmiş iskan maddi dışında elli dönüme kadar topraklar imar edene parasız terk olunarak adlarına tescil edilir.

1515 sayılı kanun ve 11/5/1929 tarihli ve 501 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı hükümleri mahfuzdur.

Ek Madde 1- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./2. md.)

Tarım Bakanlığı gerekli gördüğü yerlerde bu kanunun sekizinci maddesinin (a) ve (b) bentlerinde yazılı arazide yeter derecedeki miktarı üzerinde kuruluş ve onarma kredisi karşılığında yapı ve tesislerini vücuda getirmek ve çevresinde örnek teşkil etmek üzere köyler kurabilir.

Topraksız veya az topraklı çiftçilerle Tarım ve Veteriner Fakülte ve okulları mezunlarından istekli olanlar bu köylere yerleştirilerek topraklandırırlar. Verilecek yapı ve tesisler arazi verilenlere açılacak kuruluş ve onarma kredisi şartlarına göre temlik olunur. Bu suretle verilecek arazi, yapı ve tesisler de yedinci bölümdeki takyitlere tabi tutulur.

Gerekli bulunduğu hallerde 3116 sayılı Orman Kanununu 15 inci maddesince yapılacak nakillerde bu madde hükmünden faydalanılır.

Yukarki fıkralar gereğince yeniden kurulacak köylerde veya mevcut köylere yapılacak eklemelerde Tarım Bakanlığı 3116 sayılı Orman Kanununu 17 nci ve 19 uncu maddelerindeki imkânlardan faydalanır.

Bu madde gereğince kurulan köylere veya mevcut köylere eklenen evlere yerleştirilen aileler 2510 sayılı kanunun, 3683 sayılı kanunun ikinci ve 5098 sayılı kanunun sekizinci maddesiyle değiştirilen otuz yedinci maddesi ile otuz sekizinci maddeni (g) fıkrasındaki muafiyetten faydalanırlar.

Ek Madde 2- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./2. md.)

4753 sayılı kanunun 10 uncu maddesi gereğince Tarım Bakanlığı emrine geçmiş ve geçecek olan arazi hiçbir sebep ve suretle satılamaz. Şu kadarki, dağıtılmasında fayda olmadığı Tarım Bakanlığınca belirtilip Maliye Bakanlığına bildirilen arazi Hazinece satılabilir.

Hazinece özel kanunları hükümlerine göre miktar üzerinden satılan, tefviz ve tahsis edilen, paralı veya parasız dağıtılan arazide ölçü neticesinde çıkan fazlalık bitişiğinde başkaca devlet arazisi yoksa ve başlıbaşına dağıtılamayacak bir şekilde on dönüme kadar küçük parçalardan ibaret ise, tapu sahiplerine veya mirasçılarına evvelki satış veya borçlandırma, parasız verilmişse dağıtım tarihindeki emsaline nazaran bulunacak bedelleri üzerinden temlik edilebilir. Eğer fazlalık ilk iskanlarında mevcut aile nüfusu adedine göre iskan haddinden noksan verilmiş göçmen ve emsaline ait topraklarda çıkarsa, iskan haddi içinde bulunan miktarı parasız olarak hak sahiplerine temlik edilir.

Hakiki veya hükmi bir şahsın tapulu arazisi içinde olupta geçit yeri olmayan veya geçidi dar veya ihtilaflı olan ve bu sebeple bu kanun gereğince dağıtılmasına imkan görülemeyen Devlet Toprakları, içinde bulunduğu arazinin dağıtıma elverişli aynı kıymet ve vasıftaki parçaları ile müdahale edilebilir.

Devletin tapulu arazisi ile çevrili bulunan ve aynı durumda olan hakiki ve hükmi şahıslara ait topraklar hakkında da aynı muamele yapılır.

Mübadele muamelesi toprak dağıtım komisyonlarının faaliyette bulunduğu bölgelerde bu komisyonlarca ve komisyon bulunmayan yerlerde Maliyece aşağıda yazılı şekilde ifa olunur.

a) Kıymet ve vasıfta fark bulunmadığı takdirde müsavi miktarda arazi değiştirilir.

b) Kıymet ve vasıfta fark bulunursa, bu fark mübadele edilen arazinin miktarlarında değişiklik yapılmak suretiyle kapatılır.

c) Kıymetlerin muadeleti mübadelenin yapıldığı yılın arazi vergisine matrah olan değerler suretiyle temin edilir.

d) Vergi kıymeti bulunmayan araziye bu kanunda yazılı esaslar dairesinde vergi kıymeti takdir edilir.

Ek Madde 3- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./2. md.)

Bu kanunun uygulandığı bölgelerde köy, kasaba ve şehirlerin ziraat ve ekonomik şartları ile hayvan varlıkları ve bu yönden gelecekteki gelişmeleri göz önünde tutularak tarla, bağ, bahçe gibi kültür arazisi ayrıldıktan sonra mera ve yaylak ihtiyaçları Tarım Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca kabul edilen normlara göre hesaplanır. Belirtilen ihtiyaçlara göre kroki ve haritaları tanzim edilmek suretiyle bu yerler sınırlandırılır ve tutanakla teşvik edilir.

Ek Madde 4- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./2. md.)

Bu kanunun ek 3 üncü maddesi gereğince yapılan tesbit ve tahdit neticesinde ihtiyaç fazlası olduğu anlaşılan mera ve yaylakların ziraate elverişli parçaları 4753 sayılı kanunun dördüncü bölümüne göre dağıtılabilir.

Kabul edilen normlarına göre yapılan hesaplama sonunda, mera ve yaylak ihtiyacı içinde bulunduğu anlaşılan köy, kasaba ve şehirler halkının müşterek istifadesine, bu kanun gereğince Tarım Bakanlığı emrine geçen veya kamulaştırılan topraklardan lüzumu kadarı mera veya yaylak olarak tahsis olunabilir.

Ek Madde 5- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./2. md.)

Köy, kasaba veya şehir halkı tarafından teamül gereğince müştereken istifade edilen mera ve yaylaklarda;

a) İstifade edenler mera veya yaylağın çevresinde bulunuyorlarsa herbirinin ihtiyaçları gözönünde bulundurularak bu kanunun ek 3 üncü ve 4 üncü maddeleri hükümleri uygulanır.

b) İstifade edenler mera veya yaylağın çevresinde olmayıp ayrı yerlerde bulunuyorlarsa bu gibi mera ve yaylaklar dağıtım dışı bırakılır ve bunlardan teamül gereğince eskisi gibi istifade ederler. Köy, kasaba veya şehir sınırlarında yapılan veya yapılacak değişikliklerin teamüle dayanan müşterek istifadeye tesiri olmaz ve bu sebeple istifade ücret veya karşılığı istenemez.

Ancak, bu kanunun ek 3 üncü maddesi gereğince yapılacak incelemeler sonunda, müştereken istifade hususunda kati bir zaruret görülmezse bu gibi mera ve yaylaklarda yukardaki ek 3 üncü ve 4 üncü maddeler hükümleri uygulanabilir.

Ek Madde 6- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./2. md.)

Köy, kasaba veya şehirler halkının münferiden veya müştereken faydalanmaların terkolunan mera ve yaylaklar özel mülkiyet konusu olamazlar.

Ek Madde 7- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./2. md.)

Tapuca Hazine namına kayıtlı olup Toprak Komisyonlarınca 13 üncü madde gereğince yapılacak tesbite dayanan ve ölçü neticesinde tapuda yazılı miktardan fazla çıkan Devlet topraklarının 5520 sayılı kanun hükümlerine tabi olmaksızın bu kanun gereğince topraklandırılacak olanlara dağıtılmak üzere Hazine adına ve naklen hak sahipleri namına tescili yapılır.

8 inci maddenin (a, b, d, e) bentlerinde yazılı topraklarından tapuca kayıtlı olmayanların yukardaki fıkra gereğince belirtilip Hazine namına tescillerinde, gerçek kişiler tarafından senetsiz olarak tasarruf edilen veya tapuda kayıtlı miktardan fazla çıkan toprakların kamulaştırılmasında, usulü dairesinde yapılacak ilan müddeti içinde bir itiraz ile karşılaşılmadığı takdirde toprak komisyonlarının belirtişleri gibi tapuca tescili yapılır.

İtiraz vukuunda 5519 ve 5520 sayılı hükümlerine göre mahkemeden karar alınması lazımdır.

Ek Madde 8- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./2. md.)

4753 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden önce yerleştikleri arazide Köy Kanunu hükümlerine göre köy olarak topluluk vücuda getirmiş bulunan çiftçilerin işgal etmekte bulundukları ev ve avluları ile ahır ve samanlık gibi yapıları aşağıdaki esaslar dahilinde kamulaştırılır:

a) Şagillerin işgalleri altında bulunan yapılar arsa sahibi tarafından vücuda getirilmişse bunların kaim kıymeti ile kapladıkları arsa ve avlunun:

b) Yapılar, şagiller tarafından inşa edilmişse kapladıkları arsa ile avlunun;

Kamulaştırma anındaki kıymeti üzerinden şagillerine bu kanun hükümleri dahilinde borçlandırarak temlik olunur.

Kıymetlerin takdiri ve itiraz hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır. Takdir edilen kıymetlere itiraz kamulaştırmayı durdurmaz.

Bedellerin ödenmesi 45 inci maddeye göre yapılır.

Arazi sahibinin kendi ihtiyacı için vücuda getirdiği ve kullanmakta bulunduğu bina, ahır, ağıl, depo gibi yapılar bu madde hükmü dışındadır.

Bu kanunun yürürlüğe girmesinden enaz 40 yıl önce yerleşmiş bulundukları arazide köy olarak topluluk vücuda getirmiş bulunan çiftçi aileleri tarafından işgal edilegelen ev ve avlularıyla ahır ve samanlık gibi yapılar aile reislerinin talepleri üzerine doğrudan doğruya bedele ve hiç bir harç ve resme tabi olmaksızın adlarına tapuya tescil olunur.

Ek Madde 9- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./2. md.)

4753 sayılı kanunun 3, 4, ve 17 nci maddeleriyle 36 ncı maddesinin son fıkrası ve 62 nci maddesi ve 1505 sayılı kanun ile 2613 sayılı kanunun 22 nci maddesinin (G) fıkrası kaldırılmıştır. 2644 sayılı Tapu Kanunun 10 uncu maddesi ve 14 üncü maddesinin 2 nci ve 3 üncü fıkraları hükümleri kültür arazisi hakkında işlemez.

Geçici Madde 1- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./4. md.)

4753 sayılı kanunun uygulanmaya başlanmış bulunduğu bölgelerde 33 üncü maddede yazılı müddet, bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl uzatılmıştır.

Geçici Madde 2- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./4. md.)

Bu kanunun 21 inci maddesinin kamulaştırma bedelinin hesabında tatbik edilecek misle ait hükmü ile 45 inci maddesinin kamulaştırma bedellerinin ödenmesine mütaallik hükmü, bu kanunun yayımı tarihinden önce kamulaştırılmış bulunan arazinin ödenmiş veya henüz ödenmemiş bedelleri hakkında da uygulanır.

Şu kadar ki, bu farkların ödenmesinden dolayı çiftçilerin evvelki borçlanmalarında bir değişiklik yapılmaz.

Geçici Madde 3- (Ek madde: 22.03.1950/5618 S.K./4. md.)

Bu kanunun uygulanma sırası gelmemiş olan yerlerde; köy, kasaba ve şehir halkı teessüs etmiş teamüllere göre mera ve yaylaklardan münferiden veya müştereken eskisi gibi istifadeye devam ederler.

Köy, kasaba, şehir ve il sınırlarında yapılan veya yapılacak olan değişiklikler mera ve yaylaktan teamüle dayanan istifade hakkına tesir etmez ve sınır değişikliği sebebi ile mera ve yaylaklardan teamüllere göre istifade hakkı olanlardan herhangi bir ücret veya karşılık istenemez.

İhtilaf vukuunda mahkemeler görevlidir.

Madde 65- Bu kanun yayımlandığı tarihten başlayarak yürürlüğe girer.

Madde 66- Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER

20/05/1955- 6603 SAYILI KANUN

Muvakkat Madde 1- Bu kanunun mer’iyete girdiği tarihe kadar bedelleri ödenmek suretiyle Amortisman ve Kredi Sandığına intikal eden tahvil, hak ve menfaatlerden doğan borçlar, adı geçen sandık ile Maliye Vekaleti arasında yapılacak hesaplaşmayı takibeden mali yılın Devlet Borçları Bütçesinde konulacak tahsisattan bu sandığa nakden tesviye olunur.

Amortisman ve Kredi Sandığına intikal etmeyerek istihkak sahipleri veya bamillerinin elinde bulunan kati veya muvakkat tahviller itibari değerleri üzerinden bedel farkları da nazara alınmak suretiyle tediye tarihine kadar tahakkuk edecek kanuni faizleriyle birlikte bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Toprak ve İskan İşleri Umum Müdürlüğü Bütçesinde mevcut tahsisattan nakden ödenir.

Kanunun mer’iyet tarihinden itibaren beş yıl zarfından ibraz edilmeyen veya aranılmayan tahvil bedelleriyle bedel farkları Hazine lehine müruruzamana uğrar.

Muvakkat Madde 2- Bu kanunun mer’iyete girdiği tarihten cari Devlet borçları bütçesinin 606 ncı faslının 46, 47 ve 48 inci maddelerinde yazılı bulunan toprak tahvillerinin faizi, itfası ve umumi masrafları namıyla konulmuş bulunan (672 000) liralık tahsisatın tamamı Toprak ve İskan İşleri Umum Müdürlüğü Bütçesinde bu maksatla açılmış fasla nakdolunur.

İlk yorum yapan olun

Bir Cevap Yazın